Yaprakları okşayan
rüzgara fısıldadım
çöz Tanrısal dilini bulutlara
fısılda gizemini atlasın
tek armağanı doğaya
nasıl ihanet etti insan
titresin yürekler
tepeden tırnağa
zamansız kadere
döndü kuraklık
yandı toprak
haykırdı orman
çok az kaldı hasata
yanık yüzler ölgün bakışlar
unutuldu denize koşan ırmaklar
çekildi küskün kaynağa
yakıcı soluk dönüştü yokluğa
yaşanmış o laneti anlat
çok bilinen ve unutulan
çöz Tanrısal dilini doruklarda...
Kapımı araladım
gelen sahibimdi
tenimde kaldı gözyaşı
geceye uzadı ışıklarım
uzakların çağrısını
aldı ve gitti
çöle düştü yüreğim
ötelerde kaldım
çoğaldı yokluğu
dilimde alıngan adı gidenin
ne diller dokundu
suskunluğuma
kaç iklim sardı tutkulu
gizli bahçelere ektim umudu
İlgisiz mekanlara taşıdım gözlerini
dilsiz duvarlar yıkıldı
yokluğuna taşındı
içimde ki masum çocuk
yaşamak isterdi
sisli sabahlarında
sensizlik sardı tenimi
bensiz yürüyorum
bir dilim kaldı sevda
ne söylediğini...
Bir kız vardı
bir zamanlar tatlı sert
bir kız... delidolu
o çok sevilen
ve unutulmayan
oyunlar oynadık
çocukça
öpücükler çaldık
yıldızlardan
çocuksu kız , tatlı kız
bizi çocuk yaşta çıldırtan
çocuklu kız, tatlı kız
o çok sevilen ve unutulmayan...
Çocukluğumu ver zaman
masum yüzümü ellerimi
korkulu gözlerimi
gülen ve bir anda ağlayan
ışıkları yüzüme dökülen
dimdik genç çınar
evin şenliği
içimde bahar
ana kucağı
büyülü erguvan
kızkardeşim nar
tüm kesişmeler
sevince doğar
çocukluğumu ver zaman
masum yüzümü
ellerimi
korkulu gözlerimi
gülen ve bir anda ağlayan
Bazen ıskalıyoruz zamanı
çocuk bahçesinde
kutlamalıyız mayıs ayını
düşümün karşısına
bir sunak çiziyorum
aklımdan geçen
secdeye varmak amma
ölü çocuklar geliyor aklıma
bebeler için bir adak
diliyorum.
yeni bir gelin gibi
süslüyorum gün ışığını
kıyısında yüzgörümlüğü gece
düşüyor amansız ölüm
çığırtkan kuşlar
alıyor seslerini
her yeni ölenle
gömülüyorum
zamanı bırakıyorum
emanet, çocuk bahçelerine
körpe kız heyecanı içinde
turfanda meyveler deriyorum
pembe yüzlerini...
Gözlerin renklenir gün içinden
saçların ıtır kokusu
dilsiz resimlerde
el değmemiş
ç o c u k s u n
biraz affedilmiş, sevgiden
biraz gözü pek
çocuk kaldığın kadar
m a s u m s u n.
Sen eli açık
güleç yüzlü çocuk
sevgin veresiye
doğrulardan yana
kötülerden uzak ol
hep böyle kal
sen ışık gözlü
dost bakışlı çocuk
haram değmesin ellerine
haktan yana ol
hep böyle kal
Kızlı bahçelerinde
Çamlıca nın
dalları soğuktan titreyen
çamlara bakıyorum
gönlünüz hoş olsun kızlar
sizide en tatlı
anılarıma katıyorum
kızlı bahçelerinde
çamlıca nın
düş satıyorum.
küçük
ve sıcak yüreğim
çözebilse yalnızlığın
katı buzulunu
bir düş gibi yaşamak
seninle güzel
susturamam anlara
bölünen mutluluğu
yüreğim her gün
tekrar eder
ne olur gel