Her sabah güneşli olmaz gökyüzü
bir anda çıkagelir bulutlar
savurur en kirli kirli düşümüze yağmuru
gün olur tazelenir sokaklar
tazelenir binbir ihtiyar düşler
her günle yeniden doğar bu gönlüm
güneşin ölümsüz sevdası gibi
ruhum yıkanır, acılar biter
bitmeyen uzaklar,tekdüze ömrüm...
İktidar yüksekte huma kuşudur
küçük bir hayatta zorlu koşudur
altın tepelerin sarp yokuşudur
ellerini yakar tutmasını bil
sakın ola uğruna verme bendini
çok sevmekten kaçın kolla kendini
yüreğine iner yakar tenini
kıymetini bilene sunmasını bil...
bir şiir yakaladı beni
acıyla sevişirken
direndim
kabullendim
oturdum dizine
öptüm kalemi hafifledim
dokuz ay on gün bekledim
acıya seslendim:
‘’sonunda ihaneti de öğrendim’’”
susuz içtim kalbini şiirin
pişman değilim.…
Durdu zaman, takvimler
bir yerinde saatin
evde ölü bir telaş
çığlık birikmiş
sesine annemin
soluk resimlere
iliştirdim dört harf
dilsiz ay babam olsun dedim
inandı çocukluğum
hasret zarf
içinde
sahipsiz mektubum
dedim: unutma
ne olur arada gel
çözülen uykularıma
beni incinmişlikten sakın
senin içindi çocukluğum
şımarıklığım,korkularım
şimdi hüzün mührü alnımın
duymadın...
Hüzün gözlerime dön bak
ürkek adını
tutsak aldı sis
dilsiz gölgelerde
titrek yüzün
umudu siliyor takvimden
h e r y e n i g ü n
kimi zaman onarmak
eski yaraları
çaresiz olma diye
çaresiz kalmak
kapıda gölgen erguvan
dal tomurcuğu umut
d i r i l d i ö l ü z a m a n
çırılçıplak soyunup
geçmiş iklimler den
aynı düşe durduk
göz göze
pencerelerde yakamoz renkli
davetsiz şafak
b i z d o n a t t ı k o n c a k a r a n l ı ğ ı... y a n a r a k
Çekilir hüzün çiçekleri
sabrın son köşesinden
değişir dokusu tenin
aşk tütsülenir bir nefeslik
günler şaşkın zaman yasaklı
yürekler telaşlı esrik
kimi zaman kadim bir kalıştır
yangısı tek kelimelik
örselenir saklanır
kimi zaman arar rengini
ölüm gibi son tükenme anı
.
içimdeki zemheri
Herşeyi bırakıp gitmek var ya
büyürken bulut bulut dağılmak,
saçlarında yıldızlar
gözlerinde gökyüzü
nefesinde uzaklar
unutmak onca sevgili yüzü,
gölgelerde sır gibi
yaşanmamış baharlar
bir hayatın köşesinde sıkışan
küçücük mutlu anlar
acıtsa da bu gidiş
acıttığı kadar
yankısı bir iç çekişin
okyanuslar kadar derin
gökyüzünde asırlık şarkılar
ve mekansız bir ruhun yabancılığı
değişmez kaderin
soluk aldığı kadar.
İnsan hayatına anlam katmalı
ışık taşımalı gittiği yere
sevda boyutlarında
soluk almalı
her sabah bakıp aynaya
ne olduğunu sormalı
ve hergün yeniden yazmalı sevgiyi
yeniden.. yaşamalı
Her ölüm hayatı anlamaktır biraz
yıkılır yıkılmayan duvarlar
açılır sır kapıları sonsuzun
her ölümle değişir
anlamı insanın
her ölüm yenilenmektir biraz
detayın kaosunu farketmek
aslolanı keşfetmektir evrende
sevgiye dair ne varsa
sarılmak sımsıkı
İnsan olduğunu hatırlamak
her ölüm hayatı anlamaktır biraz....