sustum fırtınaya
dağ gibi
cümlede
fiile sustum
suskunluk damıttım bugün
gözlerime
kirpiğime yağıyordun
ben ki hiç otamazdım
sana gezgin
küskün yanımı
telaşlı mevsime
sesine
ölesiye…rengine sustum
Sus / ma
çılgın şeyler söyle
kulaklarıma
tutulmuş güne
sabah, tan
Ben tutunmadan...
kaç necef taşı yüreğine
Kaç pervane kanatlarına
kül yangın gözlerine
çıplak duygulardan...
bana gökçe masallar söyle
anlamlamalıyım
dokun /düşüncelerime delice
al aklımı başımdan
gizli geçitte salkım gece...
sırtımdaki evi
yakmalıyım
tenim dağılmalı arından
ardıma düşmeli mutlak zaman
adın yazılmalı fırtınalara
doğmamış yüzüm
gözleri boran
''Öp ağzımdan güneşi
toprak kadar yediveren
oğul, oğul bal''
nehir gibi taşkın...
eğer bu dünyada
nasibim varsa
verdiğim her sözü
tutmak isterim
gözümün nuru
can bedenimi
armağan eylemek
sunmak isterim
isterse olmasın
kabrim durağım
isterse küllensin
bedenim canım
yüce sevgilerim
onurlu adım
göklerin koynun da yatmak isterim...
Size Bir Sır Vereceğim
size bir sır vereceğim
elleriniz değiyor siz oluyorum
yüzüm güneşe ayna
okşuyor bir dağ rüzgarı saçlarımı
sesim çığlık, ya nefesim ya
öpülmeyi bekliyor
koskoca bir gökyüzü koynumda
ışıyor parmak uçlarım
kalbim baştan başa sır
şimdi susmam gerek
dudaklarımı açsam gün/ah
göğümün çatısında yıldız var
baktıkça gözlerim lal
süzülüyor geçmişin en güzel anından
bir gelincik rengi oluyorum, bir coşkulu tay
belleğimi biçiyor zaman
bazen bir kenarda kalıyor hayat
içli şiirler doğuyor geceye
değişiyor...
güneş saati olsun
geçen son doğru zaman
seslendiğim
tek dostum
yolları seven ağaç
ve suyun dört halinde
özlemle gözlerimden
benden sana
bir sitem
senden suskun bir utanç …
Anne beni yıllarca düşün
bir kere doğur
belki kaybolurum birgün
olur mu olur.
bu fırtınalar içinde
yokolan çocuk benim
inlerken bu tende can
bir küçücük bedenin
nerde yolum rehberim
sevgi yüklü trenim
bilmediğim evrene
yabancıydı gözlerim
boş sokaklar kirli eller
eski yırtık giysiler
tükendim yokluğunda
kaybolan bir cennetin
Sizin için tarçın kokulu
kadın oldum
her sabahın
her sahilin tek düşü oldum
sizin adınıza öptüm
tuzlu yoğunluğu
gülüşüm çiçeklendi sizin için
beyaz bir tuvalde
paletim renk, renk
küresel yangında gizli bir ahenk
mutluluk şarkılarım
sizin içindi
sizli düşlere doğdu her gece
canımın içi sizin
dışı benimdi
bu şiiri size adadım.
B ı r a k... i n c i n m i ş l i ğ i g ö z y a ş l a r ı n a
suskun dudağında kalsın
parmak uçların
y ü r ü s ü n... g ö z b e b e k l e r i n
çürüyen yanına insanların
nasıl büyürsen büyü
asla bilemezsin
ç a l ı n d ı ı ş ı ğ ı n...
payına düşen kısır döngü
renk, din, ırk karmaşası yalnızlığın
tut ki ışık izleri kalsın
siyah teninde
t u t ki k a y b o l m a s ı n...
körpe inancın
sarıl kıvrımlarına hayatın gerçeğine
sen iklimi
incinen teni Afrika nın
Hindistan-ı büyülü dünyanın
salındık çarkı felek gibi
dal uçlarında
mevsim bahar olmasa da
güze razıydık
bir nebze tebessümü
esirgediler
gül vermeseler de
ele razıydık
katlansın atlasın
tülü çatlasın
hem sağır hem dilsizim
kim ağırlasın
şehrimin ışıkları
bugün yanmasın
kırgınım, yastayım
silinsin adım
yüzümü serdiğim
eller ağlasın …