çılgın günler , geceler
nekadar masumduk biz
kadim dünya ve aşktan
habersizdik ikimiz
çoğalttıkça hasreti
amansız düşman gibi
bulduk derinlerde aşk
asırların meseli
yangısı kana işler önce yavaş
bölünür hayat... sonrası aşk
tutkulu, çılgın telaş
yaklaş ey esiri beden açlığın gider
düşsel bir buhurla silinir pas
evreni besler...
Biz evreni sevdik
çocuk gözlerimizle
şeffaf sular akardı
gölgelerimizden
gökyüzü duru
öyle mavi
yıkardı masmavi
minik ellerimizi
ışık bahçelerimiz
korkusuz sokaklar
çocukça heveslerimiz vardı
incinen dizlerimizi
komşu teyzelerimiz sarardı
üşümezdi,
sesimiz yalnızlıktan
düşlerimiz
boyumuz kadardı
her kapı biz , her pencere siz
sevgiyle çoğalırdı renklerimiz
yüreğimiz acıkmazdı
biz evreni sevdik
ağaç gölgelerinde
kuş seslerinde
dört mevsim
çiçek açtı nefesimiz...
biz ne gördük hayatta
laf değil neler gördük
dört iklimi yaşadık
her birin güzel gördük
gördük dedik her şeyi
zerreyi yeter gördük
koskoca bir evrende
bir düşü ömür gördük.
(Eylül & Emir bebek için)
ne gizemlidir
kırklı... bebek bakışı
bir deniz sevdalanır göğsüne
seçilmiş hissedersin
kendini
sevildikçe...büyür güne
yeni bir hayatın
eş anlamlı gerçeği
sımsıkı tutunur
ellerine
iklimler giydirirsin
üşümesin diye
özlemle ördüğün
dilekleri iliklersin
pembe, mavi cekete
ve aceleci zaman
açar renklerini
büyütür bebekleri
yıl izleri örter saçlarını
sen…eskirsin
aklının yetmediği
sesi gür bir hayattır o şimdi…
''Bir bodur ağaç altında huzur
dört mevsim uyur.''
Kayaların katı
soluğunu sevdim
ağaçların cömertliğini
toprağın doğurganlığını
derindi izi
ve bereketli elleri
Tanrının bahçesinde gezindim...
Bir bahçe dileniyor
bulut çekiyor canı
baygın düşmüş
gözleri kırgın
gözleri ağlamaklı
bin bahçe ölüyor
kim sevecek yüzünü
serince elleri biraz
bu... kabuktaki
ölüm uykusu olmalı...
nerede dalında
elma...olgun kiraz
nerede ıslak toprak kokusu
nerede yağmurun cömertliği
insanlar çaresiz
çölleştikçe yaz
avuçlar hep gökyüzü
avuçlar ıslanmaz
sarıyor kanayan gözünü
tomurcuk
bir düş
teninde boncuk,boncuk
son bahçe d/illeniyor gökyüzüne...
''su olmazsa toprak doğurmaz''…
Bir / seni hapsettim
gözlerime
bir / den / sizlik büyüdü
içimde
boyunca özgür nefesim
tutmayan dileklerim
içinde anlamlarım
parantezlerim
sen olmayı isterken
üşüyen ellerim
baş ucumda güneş saati
gizemli doku
tenimde tatlı koku
ilk yazı iklimlerin…