mayalanmış
düşerdim yetim gözlerine
kandili yakmak için
hayatı ektiğim
kentin kıyısından
keskindi yüreğim
ve temiz,
bereketli ellerim
al bir kısrağın sırtında
ateşli, dingin
çığlık ekerdik geceye
sesi çalıp geçerdi
onca yasaklı kelime
düşle / gerçeğin kesiştiği yere
zaman öptü yüzümü acımasız
yokluğuna yürüdüm
eski zaman öykülerine
bıraktım gözlerini…